- Haberler
- Türkiye
- Orta Doğu
- Rusya-Ukrayna Savaşı
- Ekonomi
- Sağlık
- Bilim
- Teknoloji
Kaynak, Getty Images
Haber bilgisi
- Yazan, BBC Türkçe
- Unvan, İstanbul
Türkiye'nin belki de son 10 yıldır gördüğü en büyük kitlesel öğrenci eylemi 25 Mart Salı akşamı İstanbul'da gerçekleşti.
Maçka Demokrasi Parkı'nda toplanan üniversite öğrencileri, kayyum atanan Şişli Belediyesi'ne yürüdü.
Öğrenciler ısrarla hiçbir partiyi desteklemediklerini, hatta partilerden ayrı bir eylem düzenlemek için bu buluşmayı gerçekleştirdiklerini söylüyorlar.
Fotoğraflarının çekilmesini ya da haberde isimlerinin geçmesini istemiyorlar.
Zaten çoğu yüzünü maske ya da bandana ile kapatmış.
Gözaltına alınmaktan ya da fişlenmekten korktuklarını belirtiyorlar.
Göstericiler arasında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bir erkek öğrenci "Bir genç olarak protesto yaparken yüzümüzü kapatmak zorunda kalmadığımız bir Türkiye hayal ediyoruz" diyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 26 Mart'ta yüzü maskeli protestocuları "terörist" olarak nitelendirdi.
- Erdoğan protestolarla ilgili konuştu: ‘Hesabı sorulacak’
Bundan sonra da barışçıl sokak eylemlerini sürdüreceklerini söylüyorlar.
Bazı üniversitelerde ise öğrenciler dersleri boykot ediyor.
Ancak bu eylemin ne kadar kitleselleştiği henüz net değil.
- İstanbul’da binlerce öğrenci yürüdü: ‘Hiçbir partiyi desteklemiyoruz, özgürlük ve adalet istiyoruz’
'Hak, hukuk, adalet'
Görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal eden İstanbul Üniversitesi'nin öğrencileri de protestocular arasında.
İstanbul Teknik Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi öğrencileri de çağrıya destek verenlerden.
Maçka Parkı'nda buluşan ve Şişli'ye yürüyen öğrencilerin sayısını binlerle ifade etmek mümkün.
Yürüyüş sırasında yoldan geçen arabalar kornayla öğrencilere desteklerini gösteriyor, öğrenciler alkış ve sloganlarla karşılık veriyor.
Ancak en çok etkileşim evlerinden tencere tavalar ya da alkışlarla öğrencilere destek verenler arasında gerçekleşiyor. Öğrenciler "Gel gel gel" diye bağırarak onları da gösteriye katılmaya çağırıyor.
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" en çok atılan sloganlardan.
Ara ara ufak grupların PKK lideri Abdullah Öcalan karşıtı sloganları duyuluyor.
"Diplomasız Erdoğan" ve "Ekrem dışarı, Tayyip içeri" sloganları sıklıkla sokaklarda yankılanıyor.
Öğrencilerin en çok tekrarladığı sloganlardan biri "Hak, hukuk, adalet."
"Türkiye'de size bunların olmadığını düşündüren nedir?" sorusuna bir öğrenci şaşırmış bir şekilde, "Abla ülkenin halini görmüyor musun? Bir insanı yargılamadan içeri alabiliyorlar" yanıtını veriyor.
Bir Marmara Üniversitesi öğrencisi, "Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması değil aslında olay, diğerlerinin tutuklanmaması" diyor.
Başka bir öğrenci de benzer ifadeler kullanıyor.
Sadece CHP'ye ya da diğer partilere yönelik değil, AKP'ye yönelik yolsuzluk iddialarının da araştırılmasını istediğini dile getiriyor.
"Yargının hükümetin elinden alınmasını istiyoruz" diyor.
En çok dile getirilen bir diğer talep ise "özgürlük".
Bir öğrenci, "Düşüncelerimizi özgür şekilde ifade etmemiz için uygun bir ortam sağlandığını düşünmüyoruz. Bunu sağlamak için sokağa çıkma kararı aldık" diyor.
Ekonominin gidişatı, kadın cinayetleri ve gelecek kaygısı da öğrencilerin sık sık referans verdiği konular arasında.
Nişantaşı Üniversitesi'nden bir öğrenci, "Geleceğimizi görmüyoruz. Yarın öbür gün bizim de diplomamız iptal edilebilir keyiflerine göre" diyor.
Yeditepe Üniversitesi'nden bir öğrenci ise "Lise arkadaşlarımın çoğu yurt dışında yaşıyor. Ben bir Türk genciyim ve Türkiye'de kalmak istiyorum. Bunun önünü görmek istiyorum" diyor.
'Özgür Özel'in ne dediği bizi etkilemiyor'
CHP lideri Özgür Özel'in Saraçhane eylemlerini bitirme kararı hakkında ne düşündüklerini sorduğumuzda bir Marmara Üniversitesi öğrencisi, "Biz Saraçhane'ye İmamoğlu için değil, demokrasi için gittik" diyor.
Eylemlerini sürdüreceklerini söyleyerek "Ülkede meydan bitmedi" diye ekliyor.
- CHP Saraçhane eylemlerini neden bitiriyor?
Gösteride sadece üniversite değil, az sayıda da olsa lise öğrencisi de var.
Kabataş Erkek Lisesi'nden bir öğrenci şöyle konuşuyor:
"Özgür Özel'in ne dediği bizi etkilemiyor. İnsanlar Özgür Özel olmadan otonom bir şekilde kendi eylemlerini yapıp, bir şeyleri değiştirme kapasitesine sahip. Bir siyasi partinin güdümüne ihtiyacımız yok."
Fakat muhalefetin öğrencileri örgütlemesi gerektiğini, CHP'nin bunda başarısız olduğunu düşünenler de var.
Bazı öğrenciler Saraçhane'deki konuşmaların ardından gerçekleşen polis müdahaleleri sırasında CHP'li milletvekillerinin "kendilerine sahip çıkmamasından" yakınıyor.
Bir öğrenci, "Muhalefetin polislere karşı bizi ezdirmemesi gerekiyor. Milletvekillerinin mitingi yaptıktan sonra bulundukları bölgeden ayrılmamaları gerekiyor. Bizim davamıza sahip çıkması gerekiyor. Çünkü biz onları da savunuyoruz" diyor.
- Bahçeli: ‘Saraçhane komplosunu devreye alanlar işbirlikçilerdir’
Öğrenci eylemleri sürecek mi?
Öğrenciler gerek sokak ve trafikte "hayatın akışını durdurarak" gerek ekonomik boykotla taleplerine dikkat çekmeyi sürdüreceklerini söylüyor.
Bir lise öğrencisi bunun halkı "politik olarak daha bilinçli olmaya ittiği için" önemli olduğunu kaydediyor:
"Medyadan aldığınız haberler iktidarın ve RTÜK'ün onayından geçtiği şekilde oluyor ama sokakta, trafikte buna maruz kaldığınızda, direkt eylemin gerçekliğini, örneğin polis ne kadar şiddet uygulamış ya da insanlar provokatif eylemler yapıyor mu bunu görebiliyorsunuz."
Üniversite öğrencileri dersleri boykot etmeyi sürdüreceklerini de kaydediyor.
- Üniversitelerdeki boykot eylemleri hakkında neler biliniyor?
İstanbul Üniversiteler Koordinasyonu'ndan bir öğrenci "Bütün tutuklamalar, gözaltılar serbest bırakılana dek, akademi üzerindeki baskı son bulana dek boykota devam kararı alındı" diyor.
Öğrenciler dersleri ya da sınavları ertelememeleri için akademisyenlerin ve dekanların, rektörlerden baskı gördüğünü öne sürüyor.
Bazı öğrenciler genel grev çağrısı da yapıyor.
İstanbul Üniversiteler Koordinasyonu'ndaki öğrenci, "Biz kampüslerde hayatı durduruyorken bütün işçilere, sendikalara, meslek örgütlerine çağrımız genel grev, genel direniştir. Bütün hayatı durdurmak zorundayız" diyor.
Bu çağrı yapılırken Şişli Belediyesi önünde kısık sesli de olsa "işçi, gençlik el ele, genel greve" sesleri yükseliyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bir kadın öğrenci, "Artık biz oy kullanarak bir şey kazanamayacağımızın, sandıkta bir şey kazanamayacağımızın farkındayız ve bu yüzden sokaktayız" diyor.
"Sadece toplumda bir ses olmaya, insanların bıkkınlığını dile getirmeye" çalıştıklarını belirten öğrenci, eylemlerini barışçıl bir şekilde sürdüreceklerini kaydediyor.
25 Mart Salı akşamı, 2013'teki Gezi Parkı protestolarında sıklıkla duyulan "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganları, Şişli sokaklarında 10 yıl sonra yeniden yankılanıyor.